Haberler
Üniversitemiz İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından düzenlenen “III. Uluslararası Hocalı Soykırımı ve Türk Dünyası Sempozyumu”, soykırımın yıldönümü olan 26 Şubat 2019 Salı günü, Güre Yerleşkesi Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonunda gerçekleştirildi.

Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan milli marşlarının çalınmasıyla başlayan ve şehitler için Kur’an-ı Kerim tilaveti okunmasıyla devam eden programın sunuculuğunu, Eğitim Fakültesi akademisyenlerinden Öğr. Gör. Şenol Sancak yaptı.
Rektörümüz Prof. Dr. Cevdet Coşkun’un yanı sıra, Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kâmil Aydın, Ordu Milletvekili Ergun Taşçı, Azerbaycan Milletvekili Prof. Dr. Yakub Mahmudov, J. Bölge Komutan Vekili Alb. Sedat Sarıkaya, Vali Yardımcısı Kürşat Güleryüz, Eski Devlet Bakanı Prof. Dr. Abdulhalûk Mehmet Çay, DOKAP Başkanı Yusuf Mengi ile kamu ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katıldığı sempozyumun açılış programında, Sivas Cumhuriyet Üniversitesinden Prof. Dr. Lale Hüseynova Hasanova’nın sunduğu keman dinletisi, salondan büyük beğeni topladı.

Protokol konuşmalarıyla devam eden programda ilk sözü, sempozyum yönetiminde de yer alan İİBF Dekanı Prof. Dr. Betül Karagöz Yerdelen aldı. Sempozyumun düzenlenmesinde verdikleri destekten dolayı başta Rektörümüz olmak üzere, Milletvekillerine, Görele Belediyesine ve emeği geçen herkese, ayrıca salondaki davetlilere teşekkür ederek konuşmasına başlayan Prof. Dr. Yerdelen, yoğun katılımlı bir sempozyum düzenlemeye çalıştıklarını ifade etti. Dünyanın her yerinde Hocalı konusuna duyarlı büyük bir kitlenin oluşmaya başladığını ve bunun memnuniyet verici olduğunu dile getiren Yerdelen, üçüncüsünü düzenledikleri sempozyumu bu yıl Türk Dünyası başlığıyla birleştirdiklerini söyledi.

“Türk Dünyası sadece dile ve soya bağlı bir dünya değil, muazzam küresel bir güçtür” diyen Yerdelen, bu bilincin güçlendirilmesiyle Türk Dünyasının daha da güçleneceğini söyledi. Hocalı’nın acıyla buluşanları ifade ettiğini, tüm dünyanın gözleri önündeki bu vahşeti görmek istememesine rağmen yaptıkları çalışmalarla bu soykırımı ısrarla dünyanın gözleri önüne sermek istediklerini söyleyen Prof. Dr. Betül Karagöz Yerdelen; “Artık acıyla buluşmanın zamanı geldi. Çünkü; güçlüyüz. Acıyla buluşmak her bakımdan güçlü olmayı gerektirir. Kendi acımızla, bölgemizin acısıyla buluşmak bize çok daha parlak bir geleceğin ipuçlarını verecektir. Hocalı bir simge. Bir uçtan bir uca acı yumağı. Biz bu acıları tek tek analiz edebilmeli, bunlarla buluşabilmeli ve bunlardan yola çıkarak muazzam, küresel bir güç oluşturabilmeliyiz ki bize bu acılar bir daha işlemesin” dedi.

Sayın Yerdelen’den sonra kürsüye çıkan Rektörümüz Prof. Dr. Cevdet Coşkun, bu yıl üçüncüsü düzenlenen “Uluslararası Hocalı Soykırımı ve Türk Dünyası Sempozyumu”na katılımlarından dolayı salondaki davetlilere teşekkür ederek sözlerine başladı.

İki sene önce düzenlenen birinci sempozyumun sadece Hocalı Soykırımı’na dönük bir etkinlik olduğunu belirten Rektörümüz, ikinci sempozyumun kapsamını genişleterek, o tarihlerde gündemde olan Zeytin Dalı Harekatını da içeren Bölgesel Güvenlik konusunu dahil ettiklerini ve aynı düşünceyle bu yıl, üçüncüsü düzenlenen etkinliğin başlığının “3. Uluslararası Hocalı Soykırımı ve Türk Dünyası Sempozyumu” olarak belirlendiğini söyledi.

Hocalı Katliamının, insanların etnik kimliğine karşı yapılmış bir soykırım olduğunu çünkü; Hocalı’da  yaşayanların Türk ve Müslüman kimliklerinden dolayı bu soykırıma maruz kaldıklarını söyleyen Rektörümüz sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu katliam, Türk Milleti’nin mensubuyum diyenlere karşı yapılmıştır. Aradan geçen 27 yıl içerisinde dünyanın bu olay karşısında sessiz kalmaya devam etmesi de üzerinde durulması gereken vahim bir gerçektir. Ne yazık ki Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler tarafgir ve tutucu bir tutum sergileyerek Hocalı Soykırımına sessiz kalırken, Türk Milletini Ermenilere soykırım yapmakla suçlamaktadır.

Yakın zamanda modern dünyanın Mısır’daki idamlara, Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesine ve Venezuala’daki seçilmiş Devlet Başkanının antidemokratik yollarla devrilmeye çalışılmasına karşı ortaya koyduğu yaklaşım, Batının demokrasi ve insan hakları söylemlerinin ne kadar samimi olduğunu da ortaya koymaktadır.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Ermenistan’a defalarca  "gelin tüm taraflar arşivlerini açsın” ve "konuyu tarihçilere bırakalım" çağrılarına rağmen, ne Ermeniler ne de dünyanın kalan kısmı buna yanaşmamıştır. Çünkü Birinci Dünya Savaşı'nda Ermeniler Anadolu'da ve tarihi Azerbaycan topraklarında, Karabağ’da katliamlar yapmıştır. 26 Şubat 1992'de Ermenistan'ın şimdiki yöneticilerinin bizzat komutanlığı altında Hocalı'da soykırım yapılmıştır. Yirminci yüzyılın son vahşetlerinden biri olan Hocalı katliamını unutmadığımızı, unutturmayacağımızı bir kez daha tüm dünyaya haykırmak istiyoruz.

Bu sempozyumda hem Hocalı Katliamı hem de Türk Dünyasına ilişkin genel sorunları bilimsel bir zeminde konuşma fırsatı bulacağız. Şunu da hatırlatmakta fayda var ki, burada Türk dünyası ile kastedilen siyasi ve tarihsel hinterlandımız içinde bulunan tüm bölgelerdir.

Ben sempozyumun faydalı geçmesini temenni ederken; Dünyanın birçok noktasında ülkemizin bekası için zor şartlar altında kutlu ve onurlu bir görev ifa eden kahraman askerlerimize kuvvet, metanet ve muzafferiyet temenni ediyorum. Ayrıca bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli aileleri ile milletimize başsağlığı ve sabırlar, gazilerimize de acil şifalar diliyorum.”

Programda kısa bir konuşma yapan Ordu Milletvekili Ergun Taşçı ise şunları kaydetti: “Bu sempozyumda, çok kıymetli hocalarımızın eşliğinde Hocalı Katliamı her yönüyle ele alacağız. Bugün hala yüz yıl öncesini tartışırken, yirmi yedi yıl öncesini görmemek bir körlük değil, bir kasıttır. Bu anlamda ben, Giresun Üniversitesine bu meseleyi 3. kez gündem yapma cesaretini gösterdikleri için başta Sayın Rektör olmak üzere, tüm çalışanlara teşekkür ediyorum. Bu hadisenin bizde yarattığı acı çok büyüktür. Verilen canların üzerinde insanlık dışı eylemlerin her türlüsünün yaşandığı acı bir hadisedir.”

Daha sonra söz alan Giresun Milletvekili Cemal Öztürk; Azerbaycan halkının 20. Yüzyılın en acı olaylarından birini yaşadığını belirterek, yakın zamanda yaptığı Azerbaycan ziyaretiyle bu acıya yakından tanıklık ettiğini söyledi.

Programda konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kâmil Aydın da sözlerine yaşanan acı olaylara ve sempozyuma katılmasına vesile olan nedenlere kısaca değinerek başladı. Tarih şuurunun önemine, devletlerin, milletlerin bu şuuru canlı tutmasının ne kadar önemli olduğuna vurgu yapan Sayın Aydın, geçmişten alınan gücün, geleceğe yön vermede büyük ehemmiyet arz ettiğini dile getirdi.

“Gerek Kafkaslarda, gerekse Balkanlarda milyonlarca soydaşımızı kaybettik. Bir yanımız Ortadoğu. Bunlar gönül coğrafyamızın mühim taşları. Bugün bir tanesinin küçük bir parçasını dile getireceğiz. Türk Milleti tarihsel süreçte hep yüksek ideallerin, yüksek misyonların temsilcisi olmuştur” diyen Aydın,  gelişen bir Türk dünyasının varolduğunu, bununda beraberinde büyük sorumluluklar getirdiğini söyledi.

Protokol konuşmalarının ardından Azerbaycan Milletvekili Prof. Dr. Yakub Mahmudov ve Devlet Eski Bakanı Prof. Dr. A. Mehmet Çay’ın sempozyum açılış konuşmalarıyla biten programın ardından, yine Prof. Dr. A. Mehmet Çay’ın moderatörlüğünde açılış oturumu gerçekleştirildi.

Alanlarında uzman akademisyenlerin, Hocalı Soykırımı ve Türk Dünyası ana başlığı altında hazırladıkları araştırmaların sunulduğu oturumlar ve Hocalı Soykırımını anlatan belgesel film gösteriminin ardından ilk gün programı sona erdi.