Haberler
Üniversitemiz Sivil Savunma Uzmanı Ertuğrul Yalçın, 1-7 Mart Deprem Haftası münasebetiyle bir bilgilendirme yazısı yayınladı. 

Ülkemiz dünyanın en etkin deprem kuşaklarının üzerinde yer alıyor. Toplumda depreme karşı hazırlıklı olma, depremden korunma yollarını öğrenme ve toplumda afete hazırlık bilincini yaygınlaştırma amacıyla her yıl 1-7 Mart haftası “Deprem Haftası” olarak anılıyor. Yaşadığımız büyük depremler, çok acı deneyimler içinde yer aldığımız haftayı daha da anlamlı kılıyor. Hafta nedeniyle her yıl güncelleyerek yayımladığımız “Depremle Yaşamak” adını taşıyan makalemizi, bir kez daha kamuoyunun ve tüm paydaşlarımız bilgisine sunmayı öz görev sayıyoruz.


1509’da, tarihsel kayıtlara gözlemlere göre, Marmara Denizi’nin kuzeydoğusunda büyüklüğü 7.2 (Ms) tahmin edilen ve Büyük Anadolu Depremi ya da halkın yakıştırması ile Kıyamet-i Suğra (Küçük Kıyamet) olarak adlandırılan yıkıcı deprem, binlerce kişinin ölümüne yol açarak tarihe geçmişti… 500 yıl sonra yine Anadolu’da, çok yıkıcı bir deprem daha meydana gelmişti:1999 Marmara Depremi 7.4 (Mw). Tarih kendini güncelliyordu... Çünkü Anadolu bir deprem ülkesiydi… Tarih boyunca Anadolu, tüm yaşanmışlıklara rağmen deprem olgusunu kavrayamamıştı… Ve çeyrek asır sonra doğa bir kez daha uyandı… Bu kez adı, Asrın Felaketi idi… Görünümü ve sonuçları ile Kıyamet-i Suğra’yı çağrıştıran ve tüm Doğu Anadolu’yu, Akdeniz’i, hatta tüm ülkeyi etkileyen 6 Şubat 2023 tarihindeki 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler, Türk halkına, her anlamda en derin acıları yaşatarak, bu coğrafyanın deprem gerçeği ile bir kez daha yüzleştiriyordu...

Bizlere düşen, bıkmadan usanmadan bu gerçeği doğru bir şekilde yorumlayarak, insanlarımızı uyarmak, anlatmak, bilgilendirmektir. Çok canlar yitip gitti!.. Ocaklar söndü!.. Belki de ülkenin kaderini değiştirebilecek yetenekte bir nesil enkaz altında yaşamlarını yitirdiler!.. Yıkımın ekonomik maliyetini düşünmek dahi insanı ürpertiyor!.. Çoğaltabiliriz… Gün artık, yaşadıklarımızı hiç ama hiç unutmadan, acılarımızı paylaşarak/kenetlenerek ve daha çok çalışarak/üreterek, kayıpların yıkımın yol açtığı yaraları sarmanın, iyileştirmenin günüdür... Çünkü gidebileceğimiz başka bir ülke, başka bir coğrafya yok!.. Yaşamlarını yitirenleri en derin saygıyla anıyor, ailelerinin tarifi imkânsız acılarını paylaşıyor, ulusumuza başsağlığı diliyoruz.   

Deprem, insan ve doğa için hayati önemdeki bir olgu olup yer bilimleri, coğrafya, arama-kurtarma, ilkyardım, barınma, psikososyal destek gibi çok sayıda konu ile ilişkilidir. Deprem hem kavram olarak hem de büyüklüğü ne olursa olsun her gerçekleştiğinde, anlıkta olsa günden oluşturup ilgimizi çekebilmektedir. Şiddeti toplumu sarsacak derecedeyse, günlerce yaşantımızın içine de girebilmektedir.

Deprem tanım olarak kısaca; yer kabuğu içersindeki fay düzlemi olarak bilinen kırıklar üzerinde biriken enerjinin aniden boşalması ile oluşan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak yeryüzünü sarsmasıdır. Şiddetle yaşadık(!); ülkemizde meydana gelen depremler, toprak üzerindeki yapıları yıkarak çok sayıda can kayıplarına ve ağır hasarlara yol açabilecek derecede sarsıcı olmaktadır. Depremler can ve mal kayıplarına yol açabilirler, ancak mutlaka ölüm, ağır yaralanma veya binaların yıkılmasını gerektirmezler.  Bugün bilimsel ve teknik olarak depremin etkilerinden korunmamızı sağlayacak yeterli bilgi, birikim ve teknolojiye sahibiz. Bütün sorun bu bilgiyi ve teknolojiyi nasıl kullanacağımızdadır. Ülkemiz coğrafyasının önemli bir dilimi aktif deprem kuşakları içerisinde yer almaktadır. Depremden korkmak normaldir, ancak neden olduğu yıkımları ve ölümleri azaltabilmek veya engelleyebilmek için her türlü önlemi alıp, korunmaya ilişkin temel bilgileri öğrenerek, daha güvenli ve sağlıklı bir yaşam sürdürebiliriz.

Unutmayalım; depremin ilk anlarında, dakikalarında, saatlerinde kimse yardımımıza gelemeyecektir.  Bizi sadece o andaki hazırlıklarımız ve bilgilerimiz ancak koruyabilecektir. Sırf bu gerekçelerle, deprem tehlikesine karşı planlı olmak, ailemizde, iş hayatımızda veya bulunduğumuz her köşede kimlerin, ne zaman, nerede ve nasıl davranacağını öncenden belirlemek, bizleri olası depremin etkilerinden, tehlike ve risklerinden koruyacaktır. Önemli hatırlatma; yaşadığınız şehirde e-devlet üzerinden başvuru ile AFAD Gönüllüsü olabilirsiniz. Ayrıca AFAD Acil Mobil uygulamasını indirerek sunduğu olanaklardan yararlanabilirsiniz.
                         

             DEPREM TEHLİKESİNE KARŞI YAPILMASI GEREKENLER

…ÖNCESİNDE
1. 
Yerleşim alanı ve bina seçiminde –çok titiz- davranın. Evinizin yapı tekniği ve inşaat yönetmeliğine uygun olarak nasıl inşa edildiğini araştırın, sorun, öğrenin ve deprem, sel, yangın vb. acil durumlara karşı sigortalatın.

2. Evinizdeki eşyaların yerini doğru seçin. Ağır ve yüksek dolaplar (portmanto, vestiyer, vitrin, kitaplık, elbise dolabı vb.) ile devrilme riski olan diğer eşyaları duvara uygun malzeme ile sabitleyin.
3. Ağır tabloları, tavan ve duvara asılan avize, klima, çanak antenler vb. cihazları bulundukları yere ağırlıklarını taşıyacak malzeme ile (kaliteli asma halkası, vida ve dübel seçerek) tekniğine uygun bir şekilde sabitleyin.
4. Cam eşyaların (yiyecek kavanozları, bardak, porselen vb.) yer aldığı rafların kapaklarının kapalı olmasına özen gösterin. Ağır eşyaları en alt raflara yerleştirin.
5. Karyola, kanepe ve koltuklarınızı pencere önlerine, üzerinize devrilebilecek ağır dolap ve vitrin yanına yerleştirmeyin. Karyola üzerinde ve yanında ağır eşya olan raf bulundurmayın.
6. Soba, şofben, termosifon, kombi vb. ısıtıcıları sağlam malzemelerle duvara veya tehlike oluşturmayacak yerlere yükü taşıyacak malzeme ile sabitleyin ve her yıl sabitlediğiniz diğer eşyalarla birlikte sağlamlığını kontrol edin.
7. Binanızda acil çıkış anlarında kullanılacağınız yollardaki tehlikeleri ortadan kaldırın. Hızlı kaçışınızı engelleyebilecek eşyaları kaçış yolu üzerinde bulundurmayın.
8. Ailece, acil bir durumda elektrik, doğal gaz, su vanası ve yanan ocakların nasıl kapatılması gerektiğini bilin. Özellikle okul çağındaki çocuklara anlatın, öğretin.
9. Gaz kaçağı ve yangın tehlikesine karşı, gaz vanası ve elektrik sigortalarını otomatik hale getirin. Ocak ve şofbendeki LPG hortum ve gaz başlıklarını aralıklarla yenileyin.
10. Aile fertlerini deprem sırasında nasıl davranmaları gerektiği konusunda eğitin. Ev içinde ve çevresinde, deprem sırasında sığınılacak yerleri belirleyin. Kısaca bir “Ev Afet Planı” hazırlayın. (hazırol.gov.tr eğitim sayfasını inceleyiniz.) Aralıklarla bu plana göre nasıl davranılması gerektiği konusunda ailece hatta komşularınızla tatbikatlar/egzersizler yapın.
11. Acil durumlarda aile bireyleri ile nasıl haberleşeceğinizi ve aranacak acil telefonları tüm aileye öğretin. Evinizde bir yangın söndürücü ve ilk yardım çantası bulundurun. Her türlü kaza, hastalık ve afet olasılığına karşı ilk yardım eğitimi alın.
12. Ülkemiz genelinde tüm acil durum telefonları “112 Acil Çağrı Merkezi” çatısı altında toplanmıştır.112 acil hattına mobil ve sabit hatlardan ücretsiz bağlanılmakta, acil çağrı merkezlerini arayanların konumu otomatik belirlenebilmektedir. Tüm acil durumlarda, 112 Acil Çağrı Merkezi’nden yardım ve destek isteyiniz.
13. Deprem sırasında ve sonrasında, ilk günler şehir dışını aramak daha kolaydır. Bu nedenle şehir dışında bir yakınınızın telefon numarasını belirleyin. Bu numara afetlerde aile iletişim hattınız olsun ve tüm aile fertleri ile yakınlarınıza bildirin. Böylece o zor anlarda herkesin birbiri ile haber alması kolaylaşacaktır.
14. AFAD Acil Mobil Uygulaması’nı telefonunuza indirerek; deprem, sel, heyelan, çığ, kazalar vb. afet ve acil durum anlarındaki acil çağrı/yardım isteme ve aynı durumlar için eğitim videolarının yer aldığı hayati önemdeki iletişim uygulamalarından yararlanın.
 

 …SIRASINDA
15. Deprem sırasında kapalı mekânlarda ve alt katlardaysanız; çıkabiliyorsanız, dışarı çıkın. Üst katlardaysanız dışarı çıkmaya çalışmayın. Panik halde koşuşturmayın. İçeride kalıp, sakin olun ve güvenli bir yer seçin.
16. Sarsıntı hafif başlar ve gittikçe şiddetlenir. Ayakta kalmaya çalışmayın. Şayet dışarı çıkmışsanız, binalardan düşebilecek cam, reklam tabelası, baca, moloz parçaları gibi yaşamsal tehlikeye yol açabilecek şeylerden başınızı ve boynunuzu koruyun.
17. Varsa sağlam sandalyelerle desteklenmiş masa altına veya dolgun ve hacimli koltuk, kanepe, içi dolu sandık gibi koruma sağlayabilecek eşya yanına çömelerek hayat üçgeni oluşturun. Bina yıkılmadığı sürece, sabitlemiş buzdolabı, çamaşır makinesi gibi ağır eşyaların yanındaki yaşam üçgeni daha koruyucu olabilir. Başınızı iki el arasına alarak veya bir koruyucu (yastık, kitap vb) malzeme ile korunmalısınız. Sarsıntı geçene kadar bu şekilde  bekleyin.

    

  Hayat Kurtaracak Temel Davranış:

- Güvenli bir yer bulup, diz üstü ÇÖK
- Başını ve enseni koruyacak şekilde KAPAN
- Düşmemek için sabit bir yere TUTUN.

 
Örneğin: Masaya tutunun ve onunla birlikte hareket etmeye hazır olun ve sarsıntı geçinceye kadar bu durumda kalın.

 
18. Sabitlenmemiş dolap, raf, vitrin, soba, ısıtıcı vb. eşyalardan ve pencerelerden uzak durun.
19. Balkona çıkmayın. Balkon ve pencerelerden atlamaya kalkışmayın. Merdivenlerden hızla uzaklaşın! (Deprem anında korku ve panikle en sık yapılan, yaralanmaya veya ölüme yol açan  yanlış ve tehlikeli davranıştır. )
20. Asansörü kullanmayın. Asansördeyseniz, kat çıkış düğmesine basarak hemen terk edin.
21. Olası gaz sızıntılarına karşı kibrit, çakmak yakmayın, elektrik düğmelerine dokunmayın.
22. Tekerlekli sandalyedeyseniz, tekerleklerini kilitleyerek baş ve boynunuzu koruyun.
23. Mutfak, imalathane, laboratuvar gibi iş aletlerinin bulunduğu yerlerde ocak, fırın vb. cihazlar açıksa kapatıp, dökülebilecek malzeme ve maddelerden uzaklaşın.
24. Okulda, sınıfta ya da bürodaysanız sağlam sıra, masa altlarında veya yanında; koridorsa ise duvarın yanına hayat üçgeni oluşturacak şekilde ÇÖK-KAPAN-TUTUN hareketi ile baş ve boynunuzu koruyun. 
25. Sinema, tiyatro, toplantı salonu gibi kalabalık mekânlardaysanız, bulunduğunuz yerdeki koltuk, sıra gibi eşyaların yanında kendinizi korumaya alın.
26. Dışarıda depreme yakalanırsanız, enerji hatları ve direklerinden, ağaçlardan, diğer binalardan ve yüksek duvar diplerinden uzaklaşın. Açık bir arazide çömelerek etraftan gelebilecek tehlikelere karşı hazırlıklı olun.
27. Denizdeyseniz dışarı çıkın ve deniz kenarından derhal uzaklaşın.
28. Araç içindeyseniz ve bulunduğunuz yer güvenli ise sağa yanaşıp kontağı kapatın ve araç içinde bekleyin. Trafikte kesinlikle aracınızdan çıkmayın.
29. Sarsıntı sırasında bir tünelin içindeyseniz ve çıkış uzaksa, aracı durdurup aşağıya inin ve yanına yan yatarak ayaklarınızı karnınıza çekip, ellerle baş ve boynunuzu koruyun. (ÇÖK-KAPAN-KORUN hareketi) Araç içinde olduğunuz takdirde, üzerine düşebilecek beton blok parçaları ile araç içinde ezilebilirsiniz.
30. Kapalı bir otoparkta ise araç dışına çıkıp yanına yan yatarak, ellerle baş ve boynu koruyun. Yukarıdan düşebilecek tavan malzemesi gibi büyük kütleler aracı belki ezecek ama yok etmeyecektir. Araç içinde kaldığınız takdirde, üzerinize düşebilecek beton parçalarından ezilme tehlikesi yaşayabilirsiniz.      

 …SONRASINDA

31. İlk yapmanız gereken şey kendinizi kontrol edin, sakin olmaya çalışın. Çevreyi gözlemleyin. Yaralı veya yardım isteyen olup olmadığını kontrol edin.
32. Depremlerden sonra çıkan yangınlar oldukça sık görülen ikincil afetlerdir. Bu nedenle eğer gaz kokusu alırsanız, gaz vanasını kapatın. Camları ve kapıları açın ve hemen binayı terk edin.
33. İlk dakikalarda, ilk saatlerde telefonları ilkyardım, arama-kurtarma, yangın gibi acil durumları bildirmek dışında kesinlikle kullanmayın. Bu dakikalarda acil yardım ekiplerinin haberleşmesi ve iletişim hatlarının açık olması çok çok önemlidir.
34. Aile içinde ve komşularınızla dayanışma ve yardımlaşma halinde olun.
35. Bulunduğunuz yerde diğer güvenlik önlemleri alıp, acil durumlarda gerekli olabilecek eşya ve malzemeleri yanınıza alarak (Deprem Çantası gibi), daha önceden tespit ettiğiniz güvenli toplanma bölgesine gidin.
36. Yıkılan binalarda yardıma ihtiyacı olanlara; arama-kurtarma, ilk yardım ve enkaz kaldırma çalışmalarındaki ekiplere yardımcı ve destek olun. 
37. Binanız zarar görmüşse içeri girmeye çalışmayın. Artçı deprem olabileceğini asla unutmayın. Değerli eşyalarınız varsa, binadan uzakta ve emniyetli bir yerde kurtarma ekiplerinin gelmesini bekleyin.
38. Cadde ve sokakları acil yardım araçları için boş bırakın.
39. Çok Önemli: Yıkıntı altında kalmışsanız; biliniz ki, kurtarma ekipleri en kısa zamanda size ulaşmak için çaba gösterecektir. Dirençli olun. Enerjinizi en tasarruflu bir şekilde kullanmak için hareketlerinizi kontrol altında tutun.
40. El ve ayaklarınızı kullanabiliyorsanız su, kalorifer borusu, gaz tesisatlarına veya zemine vurmak suretiyle varlığınızı dışarıya duyurmaya çalışın. Sesinizi kullanabiliyorsanız, kurtarma ekiplerinin seslerini duymaya ve onlara seslenmeye çalışın. (Sesimi duyan var mı!)



Tedbir Alın, Hayatta Kalın, Esen Kalın.
 
Ertuğrul YALÇIN  
Giresun Üniversitesi
Sivil Savunma Uzmanı